EN SEVİLEN KANKALARIN SİTESİ
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

EN İYİ FORUM SİTESİ
 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Mekke'de kamplaşma

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
bitter-living
GeNeL MoDeRaToR
GeNeL MoDeRaToR
bitter-living


Kadın Mesaj Sayısı : 1052
Yaş : 34
Nerden : KaVaK YeLLeRi
Lakap : eLa
Kayıt tarihi : 01/07/08

Mekke'de kamplaşma Empty
MesajKonu: Mekke'de kamplaşma   Mekke'de kamplaşma Icon_minitimePerş. Tem. 03, 2008 12:49 pm

Mekke'de kamplaşma
Muhammed’in halkı müslüman olmaya çağrısı, kendi mevkilerinin tehlikeye girebileceği kaygısıyla putperest inançdaki önemli kişileri tedirgin etti. Kabe’den putların kaldırılmasının, ticareti engelleyeceği ve birtakım alışkanlıklara son verileceği için büyük tepki ile karşılandı. Bir bölüm müslüman, kendilerine yapılan işkenceler artınca Habeşistan’a (Etiyopya) göç etmek zorunda kaldı. İki dalga halinde göç edenler, bir süre sonra Muhammed’in Mekkeli müşriklerle anlaştığı yolunda aldıkları bir haber üzerine geri döndülerse de Mekke’ye geldiklerinde bunun doğru olmadığını öğrenince yeniden gittiler. Bu arada iki güçlü ve önemli mevki sahibi kişi olan Ömer ve Hamza’nın müslümanlığı kabul etmeleri müslümanların moral ve cesaretlerini artırdı; Kabe’de açıkça namaz kıldılar. Muhammed’in, amcası Ebu Leheb dışındaki akrabalarından yardım görmesi ve Mekke önde gelenlerinden bazılarının müslüman olmaları, putperest inancına sahip kişilerin tepkilerini daha da artırdı. Muhammed, eşi Hatice ve amcası Ebu Talib’in ölmeleri üzerine Mekkeliler’in müslüman olmaları konusunda ümitsizliğe kapılarak Taif’e yerleşmek istedi. Ancak burada tepki daha da büyük oldu ve Muhammed geri dönmek zorunda kaldı. Tüm bu olaylara karşın, peygamberliğine olan inancı, düşüncelerini sürekli yaymasını sağladı. Bu inancından cesaret alarak din alanındaki çalışmalarını Mekke dışına taşımaya yöneldi.


İsra
Ana madde: İsra
Muhammed Hac mevsiminde Mekke’ye gelen Medineliler ile anlaştı. Medineliler, dinsel bir vaizden çok, kabile savaşlarında kendilerine önderlik edecek birini arıyorlardı. Muhammed’de bu iki niteliğin de bulunduğu, Hicret’ten (622) sonra anlaşılacaktı.

Kur'an’dan ve hadislerden aktarılanlara göre, Muhammed Medine’ye gitmeden bir süre önce, İsra ve bazı kaynaklara göre de Mirac olayı meydana geldi:

Bu gecede, Muhammed, Cebrail’in eşliğinde, önce Mescid-i Aksa’ya gitti. Orada, İbrahim, Musa, İsa ve diğer peygamberlerden bazılarıyla karşılaşarak, onlarla görüştü. Sidretu’l-Münteha’da, kendisine gösterilmek istenen Allah’ın ayetlerini gördükten sonra, aynı gecede Mekke’ye döndü. Ayrıca bu gecede Allah ile insanların anlayamayacağı bir dil ile konuşmuştur. Bu semavi gece yolculuğunda, Muhammed’e Cennet ve Cehennem ve bu ikisine girenlerin hali gösterildi. Bu yolculuk esnasında, diğer bazı hükümler yanında beş vakit namaz da farz kılındı. Sünni inancında Muhammed bu yolculuğu hem ruh hem beden ile Şii inancında ise sadece ruh ile yapmıştır.[15]

İslam dininin temel kaynağı Kur'an'da sadece İsra olayına yani peygamberin Mescid-i Aksa'ya gidişine yer veirlir. Diğer detaylar ise, genellikle Mirac olarak adlandırılır ve Kur'an'da yer almaz. Bununla birlikte ikincil kaynaklarca gerçekleştikleri savunulmaktadır.

Muhammed Mekke’ye dönünce, bu yolculuğunu anlattı. Bunun üzerine Kureyş'liler, onla alay etmeye başladılar. Ebu Bekir'e giderek dediler ki: “Senin adamın dün gece Kudüs’e, oradan da semaya çıkıp tekrar Mekke’ye döndüğünü söylüyor, ne dersin?” Ebu Bekir de: “O dediyse doğrudur!” dedi. Fakat inanmayanlardan çoğu bu sözle ikna olmadı.


Akabe biatları
Muhammed, bir Hac mevsiminde Akabe’de Yesribliler (Medineliler) ile görüştü. Medinelilerden, önce altı, sonra on iki kişi müslüman oldu. Medineliler İslam’ı kabul edip memleketlerine döndüler ve İslam’ı anlatmaya başladılar. Ertesi yıl aynı yerde yetmiş üç erkek, iki kadın Medineli müslüman, Muhammed Medine’ye gelip bu kente yerleşirse kendisini koruyacaklarına söz verdiler. Bu anlaşma Mekke’de öğrenilince müslümanlara baskı ve zulüm daha da arttı ve müslümanlar büyüklü küçüklü topluluklar halinde Medine’ye göç etmeye başladılar. Medine’nin, Mekke ticaret yolu üzerinde bulunması ve burada müslümanların giderek çoğalması, Mekkeliler’in çıkarlarına aykırı düştü; bu nedenle müslümanların Medine’ye göç etmelerine engel olmaya çalıştılar.


Hicret
Ana madde: Hicret
Müslümanlığa karşı olan Mekkeliler, her türlü baskıyla, Muhammed’i davasından vazgeçiremeyince ve Mekke dışında, yani Medine’de müslümanların giderek kuvvetlendiğini görünce; durumun kendileri için tehlike yaratacağı düşüncesiyle, o zaman Kabe’ye yakın bir yerde bulunan Daru’n-Nedve dedikleri meclislerinde toplanarak meseleyi görüşmeye başladılar.

Mekke'de kamplaşma 180px-Muhammadseal2

Görüşler, İslam denen hareketin hızla büyüdüğü ve Muhammed’in bu çalışmalarını durdurmak gerektiği merkezinde birleşiyordu; putperestlik tehlikeye girmişti ve İslam, Mekke’nin düzenini bozabilecek güçteydi. Mekke’nin ileri gelenleri bu kararı alınca, nasıl hareket edecekleri ve hangi yöntemleri uygulayacakları konusunda görüşmeye başladılar. İlk önce şu görüş ortaya atıldı: “Muhammed’i prangaya vurup hapsedelim!” Bu kabul edilmeyince: “Onu memleketimizden sürgün edelim; ne hali varsa görsün!” denildi. Bu görüş de kabul edimeyince, İslam'ı sevmeyen ve onu çok tehlikeli bulan Ebu Cehil: “Benim görüşüme göre, onu öldürmekten başka çaremiz yoktur. Bunun için de, her kabileden birer genç seçelim. Her birine de birer keskin kılıç verelim. Bunların hepsi birden, kararlaştırdığımız yer ve zamanda Muhammed’i pusuya düşürerek öldürsünler; biz de ondan kurtulalım! Böyle olursa, onun kan davası bütün kabilelere düşeceğinden ve ailesi olan Benu Abdi Menaf, herkese savaş açamayacağından, diyete razı olurlar, biz de diyetlerini veririz!” dedi. Bu görüş kabul edildi.

O gece suikastçiler, Muhammed’in evini sararak, onu öldürmek için uyumasını beklediler. İslam inancına göre, Allah, onların oyununu Peygamber’e bildirdi ve Ali, Muhammed'in yerine geçti. Suikastçiler yorgani açıp yatakta Ali´yi görünce cok sasirdilar ve durumu üslerine anlatmak üzere gittiler. Muhammed, evden çıkarak Ebu Bekir’in evine gitmiş ve hicret için geldiğini söylemiştir, Ebu Bekir sevinçten ağlamaya başladı. Ebu Bekir’in evinde bir süre oturduktan sonra beraberce, Mekke’nin güneybatısında bulunan Medine´ye hareket ettiler.

Mekkeliler, Muhammed hicret edecek olursa, bir kısımı İslam’ı kabul etmiş olan Medine’ye gideceğini biliyorlardı. Muhammed, bunu düşünerek, Medine yoluna değil, Mekke’nin güneybatısına düşen Sevr dağına hareket etti.

Muhammed, Ebu Bekir ile Sevr mağarasında üç gün geçirdi. Mağaraya önce Ebu Bekir girmiş ve içinde akrep, yılan gibi zehirli hayvanların olup olmadığını yoklamıştı. Bu kontrolden sonra Peygamber içeri girdi.

Muhammed’in hicret ettiğini öğrenen Mekke Hükümeti, her tarafa asker seferber etmiş, onları bulup getirene yüz deve ödül vadetmişti. Hükümet askerleri ve Ebu Cehil her tarafta Peygamber ve sadık arkadaşı Ebu Bekir’i arıyordu. Nihayet askerler Ebu Bekir’in evine gelince Ebu Bekir’in kızı Esma, onlara Ebu Bekir ve Muhammed’in nerede oldukları konusunda bir şey söylemedi. Bunun üzerine Ebu Cehil, Esma’ya şiddetli bir tokat attı.

Bu sırada Mekkeliler, her tarafta Muhammed’i arıyordu. Hatta becerikli bir iz sürücüsü, Mekke askerlerini Sevr mağarasına kadar getirmişti. Ancak bu sırada bir mucize olmuş bir örümcek mağaranın ağzına ağ örmüş ve bir güvercinde yuvasını mağara girişine kurmuştu.Askerler mağaranın yanına gelince, Ebu Bekir endişenmeye başladı. Muhammed, onu teselli ediyordu: “Tasalanma, Allah bizimle beraberdir.” Bu sırada askerler, mağara girişindeki örümcek ağını ve güvercin yuvasını görünce içeride kimse olamayacağını düşünerek geri döndüler.

Muhammed ve Ebu Bekir 20 Eylül 622’de, Medine yakınlarındaki Kuba’ya ulaştılar. Muhammed, tekbir ve ilahilerle karşılandı; Kuba’ya varır varmaz Kuba Mescidi’ni inşa ettirdi. Burada Külsüm bin Hedm’e konuk oldu. Muhammed, on gün dinlendikten sonra, yanında bulunan ashabı ile beraber Medine’ye hareket etti. Bu sırada Ali de Kuba’ya vardı.

Muhammed Medine' de Hamza başta olmak üzere tüm Medinelilerce bekleniyordu. Muhammed Medine’de, Beni Salim mahallesinde Cuma Namazı'nı kıldı ve ilk hutbesini verdi. Medine’de Ebu Eyyub el-Ensari’nin konuğu oldu. Medine´ye girdiğinde halk Peygamberlerinin kendi evlerinde kalması konusunda tartışınca Muhammed bir öneri sundu "devesinin ilk çökecegi yere evinin yapilmasi" ve halk bunu kabul etti.Devesinin ilk çöktüğü yere bir Mescid ve kendi ailesinin kalması için mescide bitişik odalar yaptılar. Mescidin bir yanına da barınaksız kişilerin kalabilmeleri için “Suffe”adı verilen bir yer yapıldı. Aynı zamanda islam dünyasının ilk yatılı okulu sayılan bu yurtta kalanlara “Ashabu's-Suffe” denildi.


Mescid-i Nebevi
Mescid-i Nebev
iMekke'de kamplaşma Mescidi_nebevi

Muhammed, bir hadisinde şöyle der:

"Benim şu mescidimde kılınan bir namaz, Mescid-i Haram haricinde diğer mescitlerde kılınan namazlardan bin kat hayırlıdır."[16]

Medine (müslümanlarca Yesrip'e Medinetü'n Nebi , Peygamberin Ülkesi dendi) halkı, dinleri uğruna Mekke’den göçenlerden (muhacirun) ve bunlara yardımcı olduklarından dolayı ensar adını alan yerli halk (aslen Yemenli Evs ve Hazreç kabileleri ki yerleştikleri bu yere Yemen Serabı anlamında Yesrip dediler. Hazreç, Hadramut'ludur.) ile Benu Kureyza, Benu Kaynuka, Benu Nadir adlı Yahudiler’den oluşuyordu. Bunlar arasında birlik sağlamak oldukça güçtü. Medine sınırları yakınlarında Hayber vb. yerlerde yaşayan Yahudiler, varlıklı kişiler olduklarından, çevre üzerinde etkiliydiler. Evs ve Hazreç kabileleri arasındaki geleneksel düşmanlığın yeniden alevlenme olasılığı da vardı. Ayrıca Ensar ile Muhacirunu kaynaştırmak, çözülmesi gereken bir sorundu. Muhammed, bütün bu kesimleri birleştirip bağdaştırmak amacındaydı. Ancak her şeyden önce çok yoksul olan göçmenlerin durumlarının düzeltilmesi gerekiyordu. Muhammed Muhacirleri Ensar ile kardeş ilan ederek, ensarın onlara yardım etmesini sağladı. Yahudiler ile açılan aralarını düzeltmek için bu kavmi, hıristiyan ve putperestleri de müslümanlarla birlikte içine alan Medine kent devletini kurdu. Arapça Madinat/Madinah ya da Türk söyleyişi ile Medine kelimesi şimdiki devlet anlamındadır, Yesrip bir site devleti idi. Şimdi bile İsrail Devleti'nin resmi adı "Madinat Yişral" dir. Bu kesimlerin hak ve yükümlülüklerini saptayan 47 maddelik bir tür Medine Anayasası'nı benimsendi.

Kendi dinleri ile birçok benzerlikler göstermesine karşın, Yahudiler müslümanlığa karşı çıktılar. Muhammed onlara, İslam dininin kendinden önceki peygamberlerin söylediklerine uygun ve onların da bildirdiği, dolayısıyla onların dininin devamı olan bir din olduğunu ifade etti. Yahudiler yine de İslam dinine ve müslümanlara karşı olumsuz tutumlardan vazgeçmediler. Medine’de Muhammed’e karşı olanlar yalnızca bunlar değildi; Mekkeli putperestlerin ajanları müslümanlığı seçtiklerini söyleyip karışıklık çıkartmaya çalışıyorlardı.


İlk dinî ritüeller
Kur'an, Musevilik (Musa'nın izinden gidenler) ve Hıristiyanlığı (Hristo-İsa'nın izinden gidenler)din olarak tanımakla birlikte, dönemindeki Musevi ve Hıristiyanların bu dinleri bozduklarını belirterek, onları yeniden tevhit dinine çağırdı. Hicret’in 2. yılında (624) Kudüs yerine, Mekke(Kabe) kıble olarak kabul edildi. Müslümanlar Hac farizasını yerine getiremediklerinden, kurban, Musalla denilen açık alanda kesildi; ertesi yıl ise Ramazan ayı, yeniden Oruç ayı olarak kabul edildi ve hac yeniden farz kılındı.

632 yılının Mart ayında (9 Zilhicce) arefe günü 100.000 den fazla kişiye Rahmet Dağı'nda verdiği son hitabesine veda hutbesi denir.


Vefatı
632 yılının sonlarında, Veda Haccı'ndan sonra Peygamber hastalandı.

Son anlarında Ayşe ve çocukları yanındaydı. Son tavsiyesi "Ellerinizdeki köleleriniz iyi davranınız. Namaza, namaza dikkat ve devam ediniz!" şeklinde oldu.[17]

Başı Ayşe'nin göğsüne dayalı şekilde kelime-i şehadet getirdi. Ağzından dökülen son cümle "Allah'ım, Refik-i Ala..." şeklindeydi. Bu şekilde 8 Haziran 632 yılı pazartesi günü vefat etti.[18]

Vefat haberini duyan ashab hemen evine geldi. Ömer onun öldüğünü kabullenemiyordu. Ebubekir "Şayet Muhammed'e tapıyor idiyseniz, bilin ki Muhammed öldü. Yok, şayet Allah'a tapıyorsanız, bilin ki Allah bâkidir." diyerek insanları yatıştırdı. Daha sonra şu ayeti okudu:[19]

Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi o ölür veya öldürülürse gerisin geriye (eski dininize) mi döneceksiniz? Kim gerisin geriye dönerse, Allah'a hiçbir zarar veremez. Allah şükredenleri mükafatlandıracaktır.(Al-i İmran 144)

Peygamber Mescid-i Nebi'nin yanında mezarına defnedildi.


Sünnet ve hadis
Bu bölümün ana maddeleri sünnet ve hadis maddeleridir
Peygamberin söz, fiil, uygulama ve takrirlerine ait ilme Hadis ilimleri, bunların tatbikine Sünnet denir. Sünnet, İslam fıkhında Kuran'dan sonra ikinci kaynaktır. Peygamber' in sözleri ölümünden iki yüz yıl sonra kağıda dökülmüştür.

Muhammed, hastalığının en şiddetli anlarında kağıt-kalem getirilmesini istedi. Müslümanların yollarını şaşırmamaları için bir yazı yazdıracağını söyledi. Ancak daha sonra bundan vazgeçti.[20]


Kişiliği
İslami kaynaklara göre peygamber orta boylu, dalgalı saçlı, siyah gözlü, ay gibi parlak ifadeli esmer yüzü, son derece muntazam bembeyaz dişleri olan bir insandı. Boş şeyler konuşmaz, genellikle susar, konuşan birinin lafını kesmez, bir isteği olanı geri çevirmezdi. Çoğunlukla su ve hurmadan başka yiyeceği olmadı. Bir ata veya deveye bindiğinde yanında yaya yürüyene tahammül etmez veya kendisi inip yayayı bindirir, eline geçeni yoksullarla paylaştığı için akşam eve geldiğinde ev halkına yiyecek olup olmadığını sorar, yoksa oruca niyet ederdi.

Bir güne sabah namazı öncesinde kalkarak namazın sünnetini kılar, sonra mescide çıkarak cemaate farzı kıldırır, güneş doğana kadar onlarla sohbet ederdi. Mescidi Nebevi'de halkın sorunlarını görüşür, öğle sıcağı bastırınca kaylule (öğle uykusu) yapardı. Yolda rastladığına önce kendisi selam verir, önce o elini uzatırdı. Kuran' da ismi geçen diğer peygamberler gibi mucize göstermemiştir, Kuran' a göre İslam dininin "tek mucizesi, Kuran' ın kendisidir." Akşam namazından sonra evine gider,ayakkabılarını çıkarır, besmeleyle girer, ev halkına selam verir, yemek varsa yer yoksa oruç tutar, hanımlarıyla oturur, çocuklarla oynardı. Çocuklar kucağına oturup işediğinde kızmaz, kalkıp suyla temizlerdi. Ev işlerini kendisi yapardı. Gecenin son kısmında kalkıp dişlerini misvaklar, teheccüd namazını kılar, sonra sabah namazına kadar sağ tarafına uzanıp yatardı.

Hayatında kimseye bağırıp çağırmadı, kimseyi kırmadı. Öldüğünde geride yamalı bir hırkadan başka birşeyi yoktu. Bütün ashabınca yaşarken ve müslümanlarca gıyabında sevgi ve saygı duyulan bir insandı. Öldüğünde Ömer kendini kaybetmiş, "Kim Muhammed öldü derse boynunu vururum" demişti. Ebu Bekir bir süre sonra "Herkes bilsin ki Muhammed'e inanan için Muhammed bir beşerdi öldü, Allah'a inanan için ölümsüz olan Allah'tır" diyerek Ömer'i yatıştırdı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Admin
Admin
Admin
Admin


Erkek Mesaj Sayısı : 779
Kayıt tarihi : 22/06/08

Mekke'de kamplaşma Empty
MesajKonu: Geri: Mekke'de kamplaşma   Mekke'de kamplaşma Icon_minitimePerş. Tem. 03, 2008 4:36 pm

emeğine sağlık
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://kankalar.eniyiforum.org
bitter-living
GeNeL MoDeRaToR
GeNeL MoDeRaToR
bitter-living


Kadın Mesaj Sayısı : 1052
Yaş : 34
Nerden : KaVaK YeLLeRi
Lakap : eLa
Kayıt tarihi : 01/07/08

Mekke'de kamplaşma Empty
MesajKonu: Geri: Mekke'de kamplaşma   Mekke'de kamplaşma Icon_minitimePerş. Tem. 03, 2008 5:29 pm

tşkLeR MesCiD-i nebi çok güzelllmişşş yaa
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Admin
Admin
Admin
Admin


Erkek Mesaj Sayısı : 779
Kayıt tarihi : 22/06/08

Mekke'de kamplaşma Empty
MesajKonu: Geri: Mekke'de kamplaşma   Mekke'de kamplaşma Icon_minitimePerş. Tem. 03, 2008 6:47 pm

evt yaa haklısın guzel
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://kankalar.eniyiforum.org
bitter-living
GeNeL MoDeRaToR
GeNeL MoDeRaToR
bitter-living


Kadın Mesaj Sayısı : 1052
Yaş : 34
Nerden : KaVaK YeLLeRi
Lakap : eLa
Kayıt tarihi : 01/07/08

Mekke'de kamplaşma Empty
MesajKonu: Geri: Mekke'de kamplaşma   Mekke'de kamplaşma Icon_minitimeÇarş. Tem. 16, 2008 4:11 pm

flower
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Admin
Admin
Admin
Admin


Erkek Mesaj Sayısı : 779
Kayıt tarihi : 22/06/08

Mekke'de kamplaşma Empty
MesajKonu: Geri: Mekke'de kamplaşma   Mekke'de kamplaşma Icon_minitimePerş. Tem. 17, 2008 9:43 am

Smile
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://kankalar.eniyiforum.org
 
Mekke'de kamplaşma
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
EN SEVİLEN KANKALARIN SİTESİ :: Peygamberimiz s.a.v efendimiz-
Buraya geçin: